Kültür Sanat-Sen: ‘Ayasofya’daki resim, bezeme ve mozaiklerin akıbeti ne olacak?’

Ayasofya’nın 1985 yılında Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi (1972) kapsamına alınarak insanlığın ortak mirası kabul edildiğini vurgulayan sendika, yapının korunmasına ilişkin endişelerini belirterek şu soruları sıraladı:

• “Müze statüsü; gerek Ayasofya binasının gerek çevresindeki Osmanlı yapılaşmasının gerekse içerisindeki kültür varlıklarının korunmasına olanak veriyordu. Müze olarak bakanlığın temel görevi korumaktı. Diyanet İşleri Başkanlığının sorumluluğunda iken korunması için gerekli mevzuat çalışması ve kanuni hukuki yükümlülükler yerine getirilecek midir?
• “Osmanlı döneminden beridir devam eden restorasyon çalışmaları sekteye uğrayacak mıdır?
• “Ayasofya’nın duvarlarında bulunan resim, bezeme ve mozaiklerin akıbeti ne olacaktır? (En son olarak 2009 yılında Sultan Abdülmecid ve o dönem restorasyonu yürüten İsviçreli mimar Gaspare Fossati’nin gördüğü altı kanatlı melek figürü açığa çıkarılmıştı)
• “Ayasofya içerisindeki iklim koşulları kontrol edilecek midir? Bilindiği gibi Ayasofya müzesinin içerisinde içerideki duvar resimleri ve organik kökenli eserler insanların nefeslerinden oluşacak nem dengesizliğinden etkilenmesin diye her seferinde sınırlı sayıda ziyaretçi alınıyordu. Cami olarak kullanılmaya başlanınca namaz vakitlerinde çok sayıda insanın hareketinden içeride dengede ve belli bir oranda sabit tutulmaya çalışılan nem ve sıcaklık olumsuz olarak etkilenecektir.
• “İbadet amaçlı olarak Ayasofya’nın içerisine giren insanların bir müze ziyaretçisi hassasiyetinde olması (Eserlerle temas etmemesi, zarar vermemesi, fotoğraf çekerken flash ışığı kullanmaması, dışarıdan toz getirmemesi, sarsıntı oluşturacak eylemlerde bulunmaması, sessiz olmaları….v.b) sağlanabilecek midir?”