Hevsel Bahçeleri çöp ve hafriyat alanına dönüştürüldü
18/05/2020Diyarbakır’ın tarihi surlarıyla birlikte, 2015 yılında Türkiye’nin 14’üncü miras alanı olarak Dünya Mirası Listesi’ne eklenen Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri kıyısına dökülen hafriyatla kirletiliyor. Dicle Üniversitesi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Hafriyat buranın doğal yapısını, burada yaşayan ve üreyen canlıları olumsuz etkilemektedir. Eğer bu genişlerse, listeden çıkma durumunda bile kalabiliriz. Bu büyük bir tehdittir” dedi.
Kültür Servisi’nin DHA’dan aktardığı habere göre, Çok sayıda hayvan türüne ev sahipliği yapan Hevsel Bahçeleri, Almanya’nın Bonn kentinde 2015 yılında gerçekleştirilen 39’uncu UNESCO Dünya Mirası Komitesi Toplantısı’nda kentteki tarihi surlar ile Türkiye’nin 14’üncü miras alanı olarak Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı. Ancak tarihi bahçeler, uyarılara aldırış etmeyen kişiler tarafından dökülen hafriyat nedeniyle kirletiliyor.
Kıyısından Dicle Nehri’nin geçtiği bahçelerdeki farklı birçok noktada dökülen moloz yığınları, bölgedeki kirliliği gözler önüne seriyor. Bahçelerin, yoğunlukta kullanılan girişi olan Keçi Burcu’ndan geçen yolun kenarına konulan ‘Hafriyat dökmek yasaktır’ yazılı uyarı tabelasına rağmen Hevsel’e hafriyat dökülmesi doğa harikası bölgede kirliliğe nedeni oluyor.
Dicle Üniversitesi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, bütün uyarılara rağmen Hevsel’e hafriyat ve moloz dökülmesinin çok üzücü olduğunu söyledi. Kılıç, hafriyat dökülen bölgenin genişlemesiyle tarihi bahçelerin, Kültür Mirası Listesi’nden çıkarılabileceğini belirterek, önlem alınmasını istedi. Prof. Dr. Kılıç, şunları söyledi:
“Hevsel Bahçeleri, UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Oldukça önemli bir yer. Burada kuşlar, memeli hayvanlar, çeşitli böcekler, salyangozlar, bulunuyor. Sürüngenlerin yanı sıra mekan da çok önemli. Üzülerek duyuyoruz, koruma altındaki bölgeye hafriyat dökümü var. Bu oldukça üzücü bir durum. Ben eminim yetkililer bundan haberdar değildir. Haberdar olursa bunu kesinlikle engellerler. Toplumun büyük bir kesimi zaten buraya sahip çıkıyor. Muhtemelen kendini bilmezlerin veya ucuza işi getirmeye çalışan birkaç kişinin döktüğü malzemedir. Ama burası bize torunlarımıza bırakacağımız emanettir. Burayı korumamız lazım. Hafriyat buranın doğal yapısını burada yaşayan ve üreyen canlıları olumsuz etkilemektedir. Eğer bu genişlerse, listeden çıkma durumunda bile kalabiliriz. Hal bu ki ülkemizin UNESCO ile işbirliği var. Dünya ile işbirliği var. Bizim bunu korumamız lazım. Her vatandaşımıza bu konuda görev düşüyor. Hemşehrilerimizden beklentilerimiz o dur ki, bu gibi ihmalkar davranışlar ya da suistimaller varsa bunu ilgili yerlere bildirmeleridir.”