Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 154’üncü
21/04/2020Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün Dünya Basın Özgürlüğü 2020 Endeksi‘nde Türkiye 180 ülke arasında 154’üncü sırada yer aldı. Buna göre 2018 ve 2019 yıllarında 157. sırada bulunan Türkiye 2020 yılında üç sıra yükselmiş oldu. Listede Covid-19 salgını süresince sansürcü ve baskıcı tavır sergilemekle suçlanan ülkelerin son sıralarda yer alması dikkat çekti.
Belarus ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Türkiye’nin üst sıralarında yer aldı. Türkiye’yi 155’inci sırada Ruanda takip ediyor.
Türkiye, en çok tutuklu gazeteci bulunan ülkeler arasında
Raporda, Türkiye’de son yıllarda onlarca basın kuruluşunun susturulduğu belirtiliyor. Türkiye’nin tutuklu gazeteci sayısında küçük bir azalma olsa da hala cezaevlerinde en çok gazeteci bulunduran ülkeler arasında bulunduğu ifade ediliyor. Ayrıca internet üzerinden sansürün artmasının ise endişeye yol açtığı söyleniyor. Yayınlanan raporda, RSF’in ortak kuruluşu Bianet’in verilerine göre 2019 yılında en az 586 haberin internette sansürlendiği vurgulandı.
İskandinav ülkeleri zirvede
Basın özgürlüğüne dair ihlaller değerlendirilerek verilen puan ‘0’ olan İskandinavya ülkeleri Norveç, Finlandiya, Danimarka, İsveç ile Hollanda’nın ilk beşte yer alıyor.
Listenin son sırasında ise dünyaya kapalı ülke Kuzey Kore var. Kuzey Kore’nin önünde ise 177. sırada Çin bulunuyor. Sıralama bu ihlal puanlarının yanı sıra başka birkaç puanlama da göz önüne alınarak belirleniyor.
Yalan haberle mücadele bahane olarak kullanılıyor
Raporda, birçok ülkenin yalan haberle mücadele bahanesini kullanarak basın özgürlüğünü kısıtladığı vurgulanıyor. Singapur ve Benin bu duruma örnek olarak gösteriliyor.
Rusya, Hindistan, Filipinler ve Vietnam’da ise devlet yöneticilerince troll orduları kullanılarak dezenformasyonlarla kamuoyunun etkilenmeye çalışıldığı aktarılan raporda ek olarak gazetecilerin de itibarsızlaştırıldığı vurgulanıyor.
Milliyetçiler ve sağcılar medyayı tehdit ediyor
ABD ve Brezilya‘da ise devlet başkanların kin ve nefreti kışkırttığı raporda belirtiliyor. Popülist siyasetçiler tarafından medyaya karşı oluşturulan güvensizliğin, basın çalışanlarına şiddet olarak geri döndüğü ifade ediliyor.
İspanya, İtalya ve Yunanistan’da da milliyetçilerin ve sağ eğilimli aşırı grupların medyayı doğrudan tehdit ettiği aktarılıyor.