‘Devrimci rahip’ Ernesto Cardenal hayata gözlerini yumdu
03/03/2020Sandinist Devrimi’ne hizmet eden, Latin Amerikan’ın en hayranlık duyulan 95 yaşındaki devrimci şairi ve Katolik rahibi Ernesto Cardenal Martinez, Orta Amerika ülkesi Nikaragua’nın başkenti Managua’da 1 Mart’ta hayatını kaybetti. Cardenal’ın ölümünü asistanı Luz Marine Acosta, AP’ye yaptığı açıklama ile duyurdu.
Ernesto Cardenal, 1925 yılında 20 Ocak’ta Granada’da doğdu. Ülkesi Nikaragua’nın yanı sıra bütün başta Latin Amerika ve tüm dünyada ‘devrimci rahip‘ olarak bilinen Cardenal, zengin bir ailenin çocuğu olmasına karşın, Nikaragua Devrimi’nin ve Marksizmle Hıristiyanlığın sentezlendiği Kurtuluş Teolojisi’nin sembol isimlerinden biri olmuştu.
Siyah şapkasıyla özdeşleşen Cardenal, Diktatör Anastasio Somoza Debayle’yi 1979’da deviren Sandinistalar‘ın kurduğu hükümetteki ilk Kültür Bakanı’ydı.
Papa 2. Jean Paul, 1983’te Nikaragua’yı ziyaret etmeden önce Cardenal’la birlikte devrimi destekleyen 4 diğer rahibin siyasi görevlerinden vazgeçmelerini kamuoyu önünde talep etmişti. Sandinista yönetiminin bu talebi reddetmesine karşın, aylar süren polemiklerden sonra Papa başkent Managua’ya gitmişti. 2. Jean Paul’un kendisinin yüzüğünü öpmek için eğilen Cardenal’e doğru parmağını sallayarak “Kiliseyle olan pozisyonunu düzeltmelisin” dediği anların görüntüleri dünya çapında ses getirmişti.
Cardenal’in yetkisi Vatikan tarafından askıya alınmıştı
Cardenal, bu olayın ardından 1984’te verdiği bir röportajda, “İsa beni Marx’a götürdü. Papa’nın Marksizm’i anladığını düşünmüyorum” ifadelerini kullanmıştı. Aynı yıl Cardenal’in yetkisi Vatikan tarafından askıya alınmıştı. Arjantinli Papa Francis, geçen sene Cardenal’e yetkisini iade etmişti.
Gençliğinde aşk ve özlem konularını işleyen Cardenal, 1980’lerden ölene kadar evrim konusuna şiirlerinde sıklıkla yer vermeye başladı. Marilyn Monreo’nun 1962’de yatağında nasıl ölü bulunduğunu anlatan ‘Prayer for Marilyn Monroe’ şiiri en ünlü şiirlerindendir.
Cardenal, 1987’de kültür bakanlığı başka bakanlığa bağlanana kadar görevini sürdürdü. 1990’larda Sandinistalarla arasına mesafe koydu. Son yıllarda ise Sandinistalara karşı doğrudan eleştiride bulunarak, kendisinin hala devrimci olduğunu ancak onların devrimci çizgiden saptığını savundu.