Kitap tanıtımı: Hiç Hata Yapmayan Kız – Kemal Altunboğa

Hayatta belki de en çok korktuğumuz şey hata yapmaktır. Anne, baba, öğretmen ve çevremiz tarafından sürekli “Aman ha!” diye tembih ediliriz. Kusursuz olmamız, hiç hata yapmamamız istenir. Her şeyin en iyisini, en mükemmelini yapmamız beklenir. Hata yaparsam ne olur? Ya da çocuklarımız hata yaparsa ne olur? Birisi bana “Hiç hata yaptın mı?” diye sorsa, cevabım hiç düşünmeden kocaman bir “Evet” olur.

“Cuma sabahı, diğer günlerden farksız başladı. Betül tam zamanında uyandı. Birbirine tam uyan bir çift çorap buldu. İki ayakkabıyı da doğru ayağına girdi.”

Hikaye böyle başlıyor. Kahramanımızın adı Betül. ‘Hiç Hata Yapmayan Kız‘. Mahallede pek çok kişinin adını bile bilmediği bir kız. Adını bilmediklerinden dolayı herkes ona ‘Hiç Hata Yapmayan Kız’ diyor. Betül hayatında her şeyi kusursuz ve “en iyi” yapan bir çocuk. Kardeşi Kaan ise ondan biraz farklı. Pek çok hata yapıyor. Pastel boyaları yiyor, konserve fasulyeyle resim yapmaya çalışıyor, elleriyle dans ediyor, ayaklarıyla piyano çalıyor. Hata yapmaktan hiç kaçınmıyor.

Her şeyin en kusursuzunu yapıyordur Betül. Okul gösterisinin geldiği güne kadar… Yetenek yarışması günü geldiğinde hata yapmaktan çekiniyordur. Midesi kasılıyor, endişeleniyordur. Gösteriyi izlemeye gelenlerin arasında “Hata Yapmayan Kız, bu işte! Öyle mi? Demek ki kusursuz bir gösteri izleyeceğiz.” konuşmaları geçiyordur. Betül bu konuşmaları duydukça daha da çok endişeleniyor ve hata yapmaktan çok korkuyordur. Gösteri başladığında Betül hata yapmaya başlar. Tuzluk yerine biberlik getirmiştir! Betül ağlamamak için gülmeye başlar. Gülmesi kıkırdamaya sonra da kahkahalara dönüşür. O gece Betül, hata yapmanın verdiği rahatlıktan dolayı daha önce hiç olmadığı kadar uzun ve huzurlu uyur. Ertesi gün bir ayağına benekli diğerine düz renkli bir çorap giyer. Artık kimse ona “Hiç Hata Yapmayan Kız” demez, sadece “Betül” der… İşte hikayemiz kısaca böyle…

“Hiç Hata Yapmayan Kız”, Mark Pett‘in hem çizdiği hem de Gary Rubinstein ile birlikte yazdığı bir kitap. Türkçeye Meltem Özdemir’in çevirdiği, 1001 Çiçek Kitaplar’dan çıkan eser ‘mükemmeliyetçilik‘ ve ‘kendimiz olma‘ üzerine. Hata yapmanın mizahi bir dille ele alındığı eserde, hata yapmanın çok normal olduğu ve hepimizin de hata yapabileceğini anlatılıyor.

En büyük kusurumuz belki de kusursuzluğumuz. Çocuklara hata yapabilmeleri için alan açın!