Çocuklara yeni hikayeler – Kemal Altunboğa

Çocuklara yeni hikayeler – Kemal Altunboğa

11/04/2021 Kapalı Yazar: Kemal Altunboğa

Bir kız çocuğunun gözünden şehre bakmak, kendisi olmak isteyen çıplak ayaklı çocuk ve Pamir ile dedesi arasında geçen hikâye…

Dedem ve Ben‘ ile ‘Şehirde Çocuk Olmak‘ Final Kültür Sanat Yayınları’ndan ve ‘Çıplak Ayaklılar Orkestrası‘ ise Paraşüt Çocuk’tan çıkan yeni çocuk kitapları. Hepsi de birbirinden güzel hikâyeler. Gelin bu kitapları birlikte tanıyalım 🙂


Dedem ve Ben

Hepimizin bir kez de olsa dedemizle keyif aldığı anlar vardır. Oyun oynamak, bisiklet tamir etmek, kitap okumak, uçurtma yapmak, misket oynamak.

Dedem ve Ben, Özge Altınok Lokmanhekim’in yazdığı, resimlerini Öznur Sönmez’in çizdiği bir kitap. Final Kültür Sanat Yayınları’ndan çıkan kitap, dede torun ilişkisini ele alıyor.

Pamir, her cuma günü okuldan sonra dedesine gider. Anne ve babası gelene kadar birlikte oyun oynar, parka gidip uçurtma uçurur, atık malzemelerden oyuncak yaparlar. Pamir. dedesine kitap okur, dedesi de ona menemen pişirir.

Bir gün Pamir’i okuldan dedesi yerine annesi alır. Annesi Pamir’e dedesinin kalbi biraz yorulduğu için hastanede dinlenmesi gerektiğini söyler. Pamir bu duruma çok üzülür. Pamir dedesine hediye etmek için bir günlük tutmaya karar verir. Günlüğüne dedesiyle paylaşmak istediği fotoğrafları ve okulda öğrendiği bilmeceleri de yapıştırır.

Bir cuma babası Pamir’e çok sevineceği bir haber verir. Dedesinin daha iyi olduğunu ve hastaneye ziyaret etmeye gideceklerini söyler. Hastaneye geldiklerinde Pamir koşarak dedesine sarılır ve tuttuğu günlüğü dedesiyle paylaşır.

Aile bağları, değişen duygularımız, duyguları keşfetmek ve sabretmek gibi konuları ele alan “Dedem ve Ben” tam da bu dönemde çocuklara çok iyi gelecek sıcacık bir hikâye.

Şehirde Çocuk Olmak

Şehirde sürekli bir yere yetişme hali, şehirde sürekli bir koşturmaca. İşe, okula, hastaneye… Şehir! Alışveriş merkezleri, gökdelenler, koca koca binalar, otoparklar, artan trafik…

Şehirde Çocuk Olmak, bir kız çocuğunun gözünden şehre bakmanın hikayesi.

Şehirde Çocuk Olmak, gürültü, toz duman, kalabalık, keşmekeş, inşaat, dev binalar, dikkatsiz arabalar, kocaman otobüsler, daracık kaldırımlar, yamuk yumuk yollar, trafik ışıkları, dışarı taşmış dükkanlar, çöp yığınları demektir. Ancak bunlara rağmen bir umut vardır. Umut mu? Bir park, bir kedi, bir çiçek, bir gülen yüz, bir dost eli. Ve şehir güzelleşir.

Şehirde Çocuk Olmak, Ezgi Berk’in yazdığı, Ece Zeber’in resimlerini çizdiği bir kitap. Final Kültür Sanat Yayınları’ndan çıkan kitap, yaşadığımız şehrin gerçekliğini anlatıyor. Şehirde çocuk olmanın ne kadar zor olsa da bazen karşılarına şehrin güzel yanlarının da çıkabileceğini gösteriyor.

Şehirde çocuk olabilmek için çocukların daha çok çocuk dostu, ulaşabilecekleri güvenilir alanlara ihtiyacı var.

Çıplak Ayaklılar Orkestrası

O ayakkabı giymeyi sevmeyen bir çocuk. Ayakkabı giymeyerek kendini özgür hissediyor. Doğduğundan beri kimse ayağına bir şey giydirememektedir. Her yere çıplak ayaklarıyla gitmektedir. Çocuk parkına çıplak ayakla gitmekte, lapa lapa yağan karda çıplak ayakta gezmektedir. Her işi çıplak ayaklarıyla yapar. En iyi yaptığı şey şarkı söylemektir. Okul orkestrasına solist olarak seçildi, çalışmalara çıplak ayaklarıyla gitti.  Konser günü geldiğinde tüm orkestra gibi ayakkabılarıyla sahneye çıktı. Çünkü kurallar katıydı. Sonra mı? Çıplak Ayaklı Çocuk tüm bildiklerini unuttu. Şarkı söylemeyi.

Kurallar! Her şeyi engelliyor, yapmak istediklerimizin önüne çıkıyor.

Çıplak Ayaklılar Orkestrası, Özge Bahar Sunar’ın yazdığı, Çağrı Odabaşı’nın resimlerini çizdiği bir kitap. Paraşüt Kitap’tan çıkan kitap, bir çocuğun kendi gibi olma hikâyesini anlatıyor.

Kendi gibi olmak isteyen tüm çıplak ayaklı çocuklara gelsin “Çıplak Ayaklılar Orkestrası”.