Kapitalizm: Şirketler, çalışanlarının karantina süresini yıllık izinlerinden düşüyor
13/03/2020Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Yurtdışından dönenlerden 14 gün kendilerini izole etmelerini istiyoruz” açıklamasının ardından sosyal medyada bazı kullanıcılar çalıştıkları şirketlerin kendilerini zorunlu olarak yıllık izne çıkardığını duyurdu.
Plaza Eylem Platformu söz konusu iddiaları doğrularken İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Tarhanlı şirket maliyetini indirmek için kullanılan bu durumun insan haklarıyla bağdaşmadığını söyledi.
bianet’e konuşan Plaza Eylem Platformu’ndan (PEP) Eylem Akçay, Covid-19’un dünyada hızla yayılmasının ardından şirketlerin evden çalışma ya da zorunlu izne çıkarma gibi uygulamaları benimsediklerini söyledi.
İşverenin çalışanlarının sağlıklarından da sorumlu olduğunu ifade eden Akçay, firmaların çalışanlarına uygun koşullar sağlaması gerektiğinden bahsetti.
İzinlerin yıllık izin haklarından düşmemesini isteyen Akçay “Şirketler öne kendi çıkarlarını koyuyorlar ama halbuki öncelikle çalışanların sağlığının öne konulması gerekiyor” dedi.
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz İstanbul Bilgi Üniversitesi’den Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ise “Zorunlu izin durumunu şirket maliyetini indirmek için kullanmak insan haklarıyla bağdaşmaz” dedi.
Şirketlerin insan haklarına saygı gösterme yükümlülüğü olduğunu ifade eden Tarhanlı şöyle konuştu:
“Bu durum Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Haklarına Dair Rehber İlkeler metni çerçevesinde kabul edilmiş bir hak standardıdır. Böyle bir uygulamada yıllık izin bakımından çalışanın kendi iradesi ve öngörüsü dışında bir zorunluluk olup olmadığına bakılmalı.
“Bakanlık 14 gün karantina uygulanmalı dedi ama bunu yaparken çalışanların izinlerinin yasal duruma ilişkin düzenleyici bir işlemden bahsetmedi ya da hukuki ayrıntılara bir netlik kazandırmadı.
“Böyle olunca durum, işletmeler ve şirketlerin kendi uygulamalarını ya da uygulama biçimindeki farklılıkların kendini gösterdiği bir hale büründü.
“Zorunlu kılınan yıllık izin mevzusuna artık katı ve eskimiş iş hukuku ile İş Kanunu ilkelerinin ötesinde bakmak gerekiyor. Durumu insan hakları hukuku merceğinden, çalışanın hakları bağlamında değerlendirmeye ihtiyacımız var.
“Yıllık izin bir haktır ve bu yıllık izni evde geçirmeye zorunlu kılınmak insan haklarının ihlal edilmesidir. Hâlbuki bu bir beklenmedik bir hal. Doğal afet olarak da tanımlanabilir ve bu olağanüstülükten hakların etkilenmemesi gerekiyor. Çalışanların özlük haklarının korunması gerekiyor.
“Her şeye rağmen bu olağanüstü durum nedeniyle ortaya çıkan belli zorunlulukların hak kaybına yol açmayacak hukuki düzenlemelerle netleştirilmeye muhtaç olduğunu da bir gerçek.”